baştan söyleyim içinde gözlükçünün olduğu fotoları sileceğim. lütfen kimse bana çıkıpta neden diye sormasın.
Nedeninin bir önemi de yok açıkçası.
Biz durum değerlendirmesi yapalım:
Ben yaklaşık üç aydır Twingo sahibiyim ve bu forumun da ortalama bir üyesiyim.
Dikkatimi çeken şey şu ki; ne zaman bir İzmir konusu geçse, "Gözlükçü" göndermeleri yapılmadan da durulmuyor. Nasıl mı oluyor bunlar? Hala forum kayıtlarında olanlara/kalanlara bakabilirsiniz.
İnsan merak ediyor tabi..
Forumda, Gözlükçü ile ilgili olarak yaşanmış sorunların neler olduğunu, geriye dönük izlemek istediğinizde zaman kocaman bir boşlukla karşılaşılıyosunuz. Gözlükçü burada pek aktif bir üye imiş bir zamanlar. Pek çok mesajını gördüm onun. Düşündüğünü hemen söyleyen yazan biriymiş. İçindeki dışındaymış sanki. Ama konularda sonradan yapılan silintiler sebebi ile aralarda neler olduğunu göremedim ben. Gözlükçü bir kaç kez gelmiş ve gitmiş. Başkaları da gitmiş. Anladığım kadarıyla Twingo ailesinde bulunmasından memnuniyet duyabileceğimiz ciddi bireyler forumdan ayrılmışlar.
Gözlükçüyü merak ettim ve buldum. Çok zor olmadı elbette.
İnanılmaz pozitif bir enerji aldım o insandan. Henüz tanımıyorum bile. Sesini bile duymadım. Oldukça girişken, cana yakın, herkese ve her yere canla başla koşan, özverili, dostluklar kurmayı ve muhabbeti yaşamının merkezine yerleştirmiş bir profil algıladım ben onda. Kötü biri mi? Hiç sanmıyorum. İçi dışında, düşündüğü dilinde olan biri gibi. Forumuna üye oldum. Baktım Twingo köşesi var. Ama burada dillendirildiği gibi çalınmış, kaçırılmış, kandırılmış Twingo'cular filan yok. Peh.. Twingo'cu bile yok. Tebessüm ettim tabi burada okuduğum ön yargılı ifadelere bir yandan.
Bu hafta Engin'e (Gözlükçü demiyorum artık..) uğrayacaktım tanışmak için, ama yoğunluktan dolayı bunu bir türlü yapamadım. Hemen ekleyeyim, beni zorla davet etmedi ya da peşimden de koşmadı. Ben onu tanımak istedim. Çevremdeki iyi insanlara bir yenisi daha ekleniyordu bana göre. Defne hanım da bu buluşmayı organize ettiğinde Engin'i davet ettim, bu bir fırsat idi. Ne fırsatçı adamım değil mi? Bir taş iki kuş hesabı. Hayır öyle değil. Engin'in İzmir'de yaşayan bir Twingo kullanıcısı olması ve o makineye gerçekten gönül vermiş olması, onun yalnız kalmışlığında bir hata olduğunu ve son yıllarda etkili olan trendin tersine ayrıştırıcı değil (hep birlikte) bütünleştirici olmak gerektiğini düşünerek onu davet ettim: "Sen de gelmelisin ahbab, sen Twingo'cusun. Bu işin çatısı ayrı olmaz" diyerekten. Sağolsunlar bu bölgedeki diiğer dostlardan bazıları da aynı yönde birer adım attılar.
Bir aksaklık olmaz ise yarın İzmir'de Twingo buluşması yaşanacak. Engin de pek gönüllü olmasa da umarım katılacak.
Şimdi neden sizler de bir adım atmıyorsunuz. Geçmişteki husumet her ne ise, neden en azından sadece bu husumeti silmiyorsunuz zihinlerinizden. Egolarımıza biraz "dur" diyebilsek, zihinlerimizden kırgınlıkları silsek, sürekli forumda birşeyler silmekten daha iyi olmaz mı?
Hem de bu topraklarda yaşayan insanların genelinin inanç geleneğinde var olan "bayramlarda küslüklerden arınma" ritüeli için bir fırsat da sanki gökten düşmüş gibi iken?
Ömer kardeşim,
Tatsızlıkları sonlandırmak için bir adım atmayı deneyin. Gerçekten herkese iyi gelir bu.
Böyle kişisel sayılabilecek kadar sınırlı bir grup ile yaşanan anlaşmazlıklar sebebi ile, İzmir buluşmasının fotoğraflarını silmek de, olgun bir insanın yapacağı birşey değildir. Gerçekten öyle. Administrator olmak, teknik ve idari sorumluluklar getirir. Yasa ve kurallar çerçevesinde yetki de verir elbette ama Genç Anadolu insanı yetkilerini kendiliğinden genişleterek kullananlardan değildir. Ve öyle olan dinozor jenerasyondan da bıkmıştır zaten.
Bu gezegende ihtiyacımız olan tek şey iyiliktir. Herşeyi ve herkesi olduğu gibi kabul etme olgunluğudur. Hoşgörüdür.
Herkese bir iyilik yapın ve husumeti unutun. Unutun da İzmir'de de bir Twingo topluluğu olsun ve buranın da bir parçası olsunlar.